Joseph Priestley, hayatımızdaki en değerli element olan oksijen ile ilgili bulguları ortaya koyan ilk kişi olarak bilinse de, gerçekten de bu gazı bulan ilk kişi o muydu? Detaylar…? ?
Kaynak:https://www.sciencefocus.com/science/…
500 yıldan fazla bir süre önce Leonardo da Vinci, soluduğumuz havanın yaşam için hayati önem taşıyan bir şeyler içerdiğini öne sürdü.
Yanmanın onu havadan uzaklaştırdığını ve hayvanların boğulmasına neden olduğunu buldu.
Birçok ortaçağ simyacısı bu elementin ne olduğunu bulmaya çalıştı, ancak başarılı olamadı.
Daha sonra 1774 yılında İngiliz kimyager Joseph Priestley bu maddeyi hem ayırmayı hem de özel bir gaz karışımından ziyade tek bir kimyasal element olduğunu göstermeyi başardı.
Priestley, bulgularını eşzamanlı olarak yayınlayan ve böylece oburlarının keşiflerini doğrulamalarına izin veren ilk kişiydi.
Fransız kimyager Antoine Lavoisier daha sonra gazı Priestley’den bağımsız olarak keşfettiğini iddia etti.
Bu elemente asit yapıcı anlamına gelen ‘oksijen’ adını verdi. Bununla birlikte, Priestley’in Lavoisier’e nasıl oksijen üretileceğini çoktan gösterdiği ve iddiasını baltaladığı tahmin ediliyor.
Bazı tarihçiler, oksijeni keşfeden kişinin, onu Priestley’den birkaç yıl önce tanımlayan İsveçli kimyager Carl Scheele olduğunu iddia ediyor.
Ne yazık ki, Scheele’nin oksijen hakkındaki bilimsel raporu iki yıl boyunca bir matbaanın ofisinde dururken, Lavoisier hiçbir zaman çalışmalarını anlatan bir mektup almadı.
Bu, çalışmalarının Priestley ve Lavoisier tarafından gölgelenmesine neden oldu.
