İçinde yaşadığımız toplumun birçok yönü Kökten dönüşüm potansiyeline sahip yapay zeka teknolojileri Her geçen gün gelişiyor. Başka bir içeriğin konusu olabilecek yapay zekanın doğuşunu ve bugüne kadarki gelişimini şimdilik bir kenara bırakırsak, yapay zeka teknolojilerini deneyimlemek heyecan verici.
Bilgiye ve verileri bizim adımıza yorumlayan yapay zekaya sahip otonom arabalar,Bizimle etkileşime girebilen, kısacası bilişsel yeteneklerimizi ve zekamızı aşan bir teknolojiye hakim olan robotlar, geleceği heyecanlı kılıyor.
Peki dünya ülkeleri ve Türkiye bu potansiyelin tam olarak neresinde?
Yapılan bir rapora göre Tahmin edilebileceği gibi yapay zeka yarışında ABD, Çin ve İngiltere ilk üçte yer alıyor. Hindistan ve Singapur’un da dahil olduğu yapay zeka yatırımları listesinde. Ne yazık ki Türkiye ilk 10 ülke arasında yer alamadı.
Amerika Birleşik Devletleri, 2013 yılından bu yana toplam 4.643 şirkete 249 milyar dolara yakın yatırım yaparak yapay zeka yatırımlarının öncüsü olmaya devam ediyor. ABD’yi 95 milyar dolarla Çin takip ediyor. İngiltere ise 18 milyar dolarla 3. sırada yer alıyor. Yapılan yatırımlar arasında sağlık, veri yönetimi, fintech, siber güvenlik ve veri güvenliğigibi kategoriler bulunmaktadır.
Dünya ülkelerinin yaptığı yapay zeka yatırımlarını gösteren listede Türkiye yer almıyor.
Hatırlanacağı üzere 2021 yılında Türkiye’de Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi’nin girişimiyle 2025 hedefiyle oluşturulmuştu. yapay zeka strateji belgesiÇok önemli olduğunu vurgulamak isterim ama 2025 yılına kadar tam olarak ne yapıldı, yapıldı? hangi amaçlara ulaşıldığıBunu kurumların kolektif olarak kamuoyuna anlatması gerektiğine inanıyorum.
Dünya ülkelerinin yapay zeka atılımlarının yanı sıra Türkiye için araştırmalarımı sürdürürken, Türkiye’de kurulan ve bu konuda Avrupa’da söz sahibi olan ve şu anda 230 üyesi bulunan Yapay Zeka Politikaları Derneği (AIPA) ile tanıştım. .
Dernek Lideri Zafer Küçükşabanoğlu Tanışma fırsatı yakalayarak Türkiye’nin yapay zeka konumunu daha iyi anladım. Toplantımızda Küçükşabanoğlu, Türkiye’nin artık yapay zekaya magazin gözüyle bakmaması gerektiğinin altını çizerek, ülkemizin bir an önce mutlaka yapay zeka alanında “harekete geçmesi” gerektiğini vurguladı.
Küçükşabanoğlu şunları anlattı: “Türkiye, 0-21 yaş arası 27 milyon gençten oluşan değerli bir potansiyele sahip. Öncelikle yapay zekayı herkese anlatmamız gerekiyor. Raporlarımızda 0-21 yaş arası 27 milyon gencin yapay zekaya olan ilgisini gözlemliyoruz.
Bu ilgiyi bilgiye dönüştürmemiz gerekiyor. Yapay zeka güç demektir. Türkiye’de 208 üniversite var. Bunlardan sadece 6 tanesinin yapay zeka mühendislik bölümü var. Her alanda olduğu gibi yapay zeka alanında da önceliğimiz eğitim olmalı ve bu alanda seferberlik başlatılmalıdır.
Yapay zeka stratejimiz için 2025 yılına kadar bir hedef belirlendi. Zaman çabuk geçti. İlgili belgenin güncellenmesi gerekiyorve 10 yıl boyunca yaratılması gerekiyor.
Herkesin yapay zekaya ilgi duyması gerekiyor. Bu konuda Türkiye’de yapay zeka üniversitesi açılması önerimiz var. Lisansüstü olmasını istiyoruz. Sağlık, tarım gibi Türkiye’nin lokomotif alanlarına entegre olsun. Gençlerimizin dikkatini bilgiye yöneltmeliyiz. Bunu hep birlikte başarabilirsek dünya sıralamasında ilk 10’a gireriz.”
Sayın Zafer Küçükşabanoğlu ile Türkiye’nin yapay zeka konusunda dünyadaki yerini konuştuk. Webtekno olarak yapay zekanın önemini sık sık vurgulamaya devam edeceğiz. Peki bu konuyla ilgili görüşleriniz neler?
Yapay zeka ile ilgili diğer içeriğimiz:
